
Gedikli İnsan
Sayfalar yakılır kazanlarda,
Cüruflarını toplarım harflerin.
Harfler ki demirden ;
Yalım yalım yanar,
Tutsam kana dövülür ellerim.
Romanlarım, siyah beyaz fotoğraflarım dumanlaşır,
İse bulanır gözlerim.
Gözler ki meyve çekirdeği kadar öz ; tohum
Ağlayamaz.
Yalan da söylemek istemez;
Ama haindir bazen gözyaşı,
Akar tersine, eritir seni.
Bir cüce labutları devirir,
Labutlar insan gibidir.
Bir gün bir bakmışsın dişinin ağrısı tutmuş,
Sanırsın dünyanın sonu gelir.
Topun caddeye kaçmıştır,
Platonik aşkın başkasına bakmıştır,
Patronun sana fırça atmıştır.
Maaşın yan gelip yatmış, borçların sana kazık atmıştır.
Hepsi kurmacadır.
Hepsi yakılır!
Yalım yalım yanar dünya,
Geriye bir sevebildiklerin kalır.
Dünyanın tek yapıtaşı insan;
Ve insanlar ki bu kadar kötü:
İçlerindeki arsız gediklere en kolay düşüp duranlardır.
İdil Demir
Mayıs 2008, İzmir
Sayfalar yakılır kazanlarda,
Cüruflarını toplarım harflerin.
Harfler ki demirden ;
Yalım yalım yanar,
Tutsam kana dövülür ellerim.
Romanlarım, siyah beyaz fotoğraflarım dumanlaşır,
İse bulanır gözlerim.
Gözler ki meyve çekirdeği kadar öz ; tohum
Ağlayamaz.
Yalan da söylemek istemez;
Ama haindir bazen gözyaşı,
Akar tersine, eritir seni.
Bir cüce labutları devirir,
Labutlar insan gibidir.
Bir gün bir bakmışsın dişinin ağrısı tutmuş,
Sanırsın dünyanın sonu gelir.
Topun caddeye kaçmıştır,
Platonik aşkın başkasına bakmıştır,
Patronun sana fırça atmıştır.
Maaşın yan gelip yatmış, borçların sana kazık atmıştır.
Hepsi kurmacadır.
Hepsi yakılır!
Yalım yalım yanar dünya,
Geriye bir sevebildiklerin kalır.
Dünyanın tek yapıtaşı insan;
Ve insanlar ki bu kadar kötü:
İçlerindeki arsız gediklere en kolay düşüp duranlardır.
İdil Demir
Mayıs 2008, İzmir
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder